İstanbul Barosu'nda Soruşturma Tamamlandı

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında, geçtiğimiz aylarda Suriye'nin kuzeyinde yaşanan çatışmalarda öldürülen PKK üyesiyle ilgili yapılan açıklama nedeniyle soruşturma yürütülüyordu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun tamamladığı soruşturma sonucunda, İbrahim Özden Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesinin de aralarında bulunduğu 11 şüpheli hakkında dava açıldı. Savcılık, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu'nun amacı dışında faaliyet gösterdiğini belirterek, kanunsuz bir şekilde görevlerini kötüye kullandıklarını iddia etti. Soruşturma kapsamında elde edilen deliller ve tanık ifadeleri, davaya konu olan açıklamanın örgütü destekleyici nitelikte olduğu yönünde yorumlandı. Başsavcılık, konunun önemi ve kamuoyundaki yankıları göz önüne alınarak hızlı bir şekilde yargı süreci başlatılmasını talep etti. İddianamede, baro yönetiminin PKK terör örgütü lehine beyanda bulunarak kamu düzenini bozduğu ifade edildi.

Görevden Alınma Talebi

Davanamede, İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 77. maddesi 5. fıkrası uyarınca görevlerine son verilmesi istendi. Savcılık, İstanbul Barosu'nun demokratik işleyişinin sağlanması ve kamu yararının gözetilmesi amacıyla yeni bir başkan ve yönetim kurulu seçilmesini talep etti. Bu talep, baro yönetiminin taraflı ve mesleki etik kurallarına aykırı hareket ettiğini gösteren delillerin varlığına dayanıyor. Savcılık ayrıca, baro üyelerinin haklarının korunması ve baro faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için bu kararın hayati önem taşıdığını vurguladı. Davanın yargılama süreci, hem İstanbul Barosu'nun geleceği hem de avukatlık mesleğinin itibarı açısından büyük önem taşıyor. Sonuç, meslektaşlar arasında büyük bir merakla bekleniyor.

Suriye ve PKK Bağlantısı

Soruşturmanın tetikleyicisi, İstanbul Barosu'nun Suriye'deki çatışmalar ve PKK ile ilgili yaptığı bir açıklama oldu. Bu açıklama, hükümet tarafından terör örgütünü destekleyici nitelikte olarak değerlendirildi. Suriye'deki çatışmaların karmaşık yapısı ve bölgedeki farklı aktörlerin rolleri göz önüne alındığında, baroya yöneltilen suçlamaların detayları ve kanıtların niteliği tartışma konusu oldu. Savcılık, açıklamanın PKK terör örgütüne doğrudan destek sağladığı gerekçesiyle dava açtı. Ancak, bazı çevreler açıklamanın yorumunun bağlamından koparıldığını ve İstanbul Barosu'nun sadece insani bir konuya dikkat çektiğini iddia ediyor. Bu tartışmalar, davanın yargılama sürecinde daha ayrıntılı olarak ele alınacak.